Orhan Veli'nin Bazı Fotoğrafları

Orhan Veli'nin Bazı Fotoğrafları

27 Aralık 2011 Salı

İlginç Edebi Anekdotlar...(Doğrulukları Tartışılabilir !)

Bir gün Necip Fazıl'a demişler ki İngiliz ansiklopedisine iki şair almışlar.

necip Fazıl da: " diğeri kim." demiş...
------------------------------------------------------------------
Yahya Kemal'den:

Yahya Kemal'in Genç şairlere sohbet verdiği bir gün salonun en sessiz anında dinleyicilerden biri yellenir, anlaşılmasın diye de oturduğu tahta sandalyeyi gcırdatmaya başlar.

Genç şairin telaşlı durumuna bakan Yahya Kemal:
- Hayırdır genç arkadaşım, birinci dizeye kafiye mi arıyorsun?...
-------------------------------------------------------------------
Abdülhak Hamit Tarhan sevgili eşinin vefatı üzerine makber şiirini yazar ama eşinin kırkı çıkmadan başka bir bayanla birlikte görününce eşinin vefatı hatırlatılır. Abdülhak Aamit de "ah ah ben acımdan ne yaptığımı biliyorum mu ki?" diye cevap verir.
--------------------------------------------------------------------
Derler ki:
Mehmet akif sandalyeye oturmuş, milletin acıları ile hem-hal olmuş, saç sakal karışık bir vaziyette ve yüzü kapıya dönük.... içeri Tevfik Fikret girer . yüzyüze gelirler. tevfik fikret:
- Ne bu hal üstat maymuna dönmüşsün
M.Akif hiçbir şey söylemeden ayağa kalkar. Pencerenin önüne gelir bu arada Tevfik Fikret'e sırtını dönmiştür. Cevabını yapıştırır:
- İnsanlık hali, ne zaman neye döneceğimiz belli değil, bak şimdi de pencereye döndüm.
---------------------------------------------------------------------
FİKRET’İN YALISI
Şair Tevfik Fikret’in Rumeli Hisarı’nda bir yalısı vardı. Yalı bir aralık uzun müddet kiracısız kalmıştı. Fikret* nadir görülen keyifli zamanlarının birinde hem yalının kirasını ayda on liradan sekiz liraya indirdi* hem de şu kıt’ayı büyük harflerle bir kağıdın üzerine yazarak yalının camına astı.


“Gel beri varsa cebinde para


Verilir işbu yalı icara


Evvel on altın idi* şimdi sekiz


Sahibi bakmıyor artık kara.”
-------------------------------------------------------------------------------
Şair Eşref Bitlis gezisinden sonra kendisine sorulan 
- Bitlis'in valisini gördün mü? sorusuna
Bitlis'in valisini görmedim ama valinin Bitlis'ini gördüm.
--------------------------------------------------------------------------------
Ünlü bir sigara tiryakisi olan Reşat Nuri Güntekin'e doktor nasihat eder:
- Azizim, bundan böyle sigara içmeyeceksiniz.
- İyi ama doktor, sigara bana faydalı. İştahımı kesiyor.
 Doktor kararından dönmez ve izahata başlar:
-Sigara bir taraftan iyidir; bir taraftan fena...
- Merak etme doktorcuğum. Ben sigarayı bir tarafından içiyorum. 
----------------------------------------------------------------------------
BRAVO!.. 
Genç bir şair, saçma sapan şiirlerini Victor Hugoya okuduktan sonra: 
-Üstad, diye sormuş. Şiirlerimi nasıl buldunuz? 
Victor Hugo: 
-Vezinsiz, kafiyesiz ve manasız bir şey yazmak istemiş ve tam muvaffak olmuşsunuz, demiş. Bravo doğrusu. 
--------------------------------------------------------------------------------
SEYRANÎ ARADIM ONU HER YERDE 


Seyranî, yaşadığı dönemde bazılarınca "Velî", bazılarınca "Sarhoş", bazılarınca "Deli" gibi lakaplarla anılmış, velilikle meczupluk arasında bir bilgelik sürerek ölmüştür. Hakkında pek çok rivayet, menkıbe ve hikaye anlatılmıştır. Rahmetli Hasan Ali Kasır'ın "Seyranî" isimli kitabında bunların hemen tamamı derlenmiştir (İstanbul 2001). İşte bir tanesi: 


"Bir gün gözleri artık görmez olan bir dostu Seyranî'ye: 


- Aah baba, artık bende dünyayı görecek göz yok, demiş 


Cevap: 


- Üzülme gayrı, dünyada da görülecek yüz kalmadı zaten!.. 
--------------------------------------------------------------------------------------



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder